www.seboist-fan.com

Forumumuzda bilgi alışverişinde bulunabilmeniz için öncelikle KAYIT olmalısınız. Üye olmayanlar Forumumuzdan hiçbir şekilde aktivite uygulayamaz, Mesaj yazamaz, Konu açamaz. Forumumuzu tam anlamıyla kullanmak için Üye olabilirsiniz...

Join the forum, it's quick and easy

www.seboist-fan.com

Forumumuzda bilgi alışverişinde bulunabilmeniz için öncelikle KAYIT olmalısınız. Üye olmayanlar Forumumuzdan hiçbir şekilde aktivite uygulayamaz, Mesaj yazamaz, Konu açamaz. Forumumuzu tam anlamıyla kullanmak için Üye olabilirsiniz...

www.seboist-fan.com

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Trabzonspor Klübü

    ** egeli **
    ** egeli **
    **SeBoiST-FaN**
    **SeBoiST-FaN**


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 1681
    Yaş : 34
    Yer : K@R$IY@K@
    İlgi Alanı : Gitar
    Meslek : üni. öğrencisi
    tesekkür : 0
    Points : 3
    Kayıt tarihi : 25/05/07

    Trabzonspor Klübü Empty Trabzonspor Klübü

    Mesaj tarafından ** egeli ** 2008-08-27, 1:44 pm

    Trabzonspor Klübü Kulup
    Türkiye İdman Cemiyetleri ittifakının kurulması ve Türk Sporunun bu ilk
    örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Trabzon'da da etkisini göstermişti.
    Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı,
    İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde Lise adını
    taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923
    yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir
    rekabet başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki İstanbuldaki Galatasaray-
    Fenerbahçe rekabetine benziyordu. Hatta zaman zaman onu bastırdığı bile
    oluyordu. Trabzon sanki Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı.
    Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği
    söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki
    Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu. Ne
    var ki iki kulüp arasındaki çekişme şehrin futbolundaki kaliteyi de her
    geçen gün arttıran faktör olduğu göz ardi edilemez.
    1923 yılında Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı.
    İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25
    sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925
    sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce
    Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları
    mutlu sona ulaştılar.
    İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra
    had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın
    şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı
    tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti
    büsbütün alevlendirmişti.
    1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına
    geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu
    gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün
    futbol yıldızlarının Lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle
    Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan
    itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el
    değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon
    futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüpler de
    kuruluyordu. 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1941 yılında Akçaabat
    Lisesinde kurulan Akçaabat Gençlik (Bugünkü Sebatspor), 1950 yılında
    Sürmene ilçesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında ayni ilçede
    kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor 1955 yılında
    kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.
    1930'lu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940'lı,
    1950'li, 1960'lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide
    rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da
    adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile
    rekabetlerinden hiç bir şey kaybetmiyorlardı.
    Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki Ocaklılar Sari Kırmızı diye
    İstanbul'daki Galatasaray'ı İdmangüçlülerse Yeşil Beyaz renklerine
    rağmen Fenerbahçe'yi destekliyorlardı. Rekabet bir de bu sekliyle
    alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı Lacivert olan Necmiati bile bu
    rekabetin dışında kalmıştı. Aslında bu büyük rekabetten en karlı
    Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu
    körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon'da büyük
    yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın
    yazısı olan gurbetçilik 1930'lu yıllarda Trabzon'daki futbol
    yıldızlarının kaderine tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna
    ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri
    İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında gerçekten büyük
    yıldız oldular. Bir Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara
    Gençlerbirliği'nde , bir Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da
    bir Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta
    yıldız futbolcu oluverdiler.
    1962-63 sezonunda tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülmüştü.
    Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini
    güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı.
    Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması
    seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun
    dışında kalamazdı. Yalnız bir İl Kulübü kurulmasının en zor olan
    illerin başında kuşkusuz Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü
    rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki bu iki kulübün bir çatı
    altında toplanmasına imkan yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak
    isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkansız
    olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.
    Tüm Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını
    yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştirememenin
    ezikliğini yaşıyorlardı. Yetkililerinde araya girmesi, sonucu pek
    değiştirmiyordu Ocaklılar da, Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi
    isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyorlardı ve bu konuda
    en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı
    üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya
    çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya
    silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara
    rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için
    tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.
    21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da
    katılımı ile sarı Kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligine alındı.
    Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği
    için İdmanocağı'nın İkinci ligde oynaması durduruldu. Bu tarihten
    yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü,
    Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzonspor
    Kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu. Ne var ki İdmanocağı buna karşı çıktı.
    Danıştay'da açtığı dava ile yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık
    yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum üzerine araya Zamanın Beden
    Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve
    İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübünde Türkiye 2. Ligine
    alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulüp
    çevresinde "Sok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu
    iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon Türkiye liglerinde temsil
    edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gündüzlü yapılan ve büyük
    tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü
    İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzonspor;
    İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile
    ortaya çıktı.
    Artık bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti
    Trabzonspor'un renklerine. Renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da
    uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sari-Kırmızı ve
    Yeşil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin
    dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler
    aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra
    vazgeçildi. Renk için geceli gündüzlü toplantılar düzenleniyordu. Dört
    toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda her şey bitecekti.
    Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı. Dönemin Federasyon Başkanı Orhan
    Şeref Apak sorunu çözmeye çalışırken Federasyon Genel Müdürü Ulvi
    Yenal'ın makamında toplanan taraflar iki kulübün renklerinden farklı
    bir rengin seçilmesi üzerinde yoğun tartışmalar gerçekleştirirler.
    Yaşanan gelişme üzerine sabrı taşan Yenal iki kulübün temsilcilerinden
    birer renk seçmesini talep eder. Böylelikle İdmanocağı grubu "koyu
    bordo", İdmangücü ise "açık mavi" üzerinde görüş bildirir. Sonuçta
    Trabzonspor'u kuran iki köklü kulüp renk konusunu "BORDO-MAVİ" diye
    karara bağlarlar. Böylece bir haftadır şehirde süren renk kavgası sona
    erer ve Trabzonspor Bordo-Mavi renklerine kavuşur.

      Similar topics

      -

      Forum Saati 2024-09-24, 5:26 am